Bazen düşünceler zihnimizde öylesine dolaşır ki onları anlamlandırmak ve sakinleştirmek zorlaşır. İşte böyle anlarda kaleme sarılmak, ruhumuza bir nefes gibi gelir. Yazmak, içimizdeki karmaşayı dinginliğe dönüştüren bir köprü gibidir. Kağıda dökülen her kelime, yüreğimizin derinliklerinden akan bir nehir gibi bizi arındırır. Hissettiklerimizi, korkularımızı, hayallerimizi yazdıkça, içimizde sıkışıp kalmış duygular özgürleşir. Yazı, bazen bir dost gibi …
Yazmanın Ruhumuza Şifa Olan Gücü

Bazen düşünceler zihnimizde öylesine dolaşır ki onları anlamlandırmak ve sakinleştirmek zorlaşır. İşte böyle anlarda kaleme sarılmak, ruhumuza bir nefes gibi gelir. Yazmak, içimizdeki karmaşayı dinginliğe dönüştüren bir köprü gibidir.
Kağıda dökülen her kelime, yüreğimizin derinliklerinden akan bir nehir gibi bizi arındırır. Hissettiklerimizi, korkularımızı, hayallerimizi yazdıkça, içimizde sıkışıp kalmış duygular özgürleşir. Yazı, bazen bir dost gibi dertlerimizi dinler; bazen bir öğretmen gibi bize kendi cevaplarımızı buldurur.
Ruhumuza hafiflik vermek, kendinize doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, bir defter alın ve sadece yazmaya başlayın. Ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi yazın; yazarken sizi yargılayan hiçbir ses olmayacak. Çünkü yazı, kalbinizin ve zihninizin özgürce akabileceği bir alan oluşturur.
Bugün kendinize bu şifalı alanı hediye edin. Yazdıkça, ruhunuzun hafiflediğini hissedeceksiniz.
“Yazmak, ruhun kendisiyle sohbet etmesidir.”
Siz de bugün ruhunuza ne söylemek istersiniz?