Genel Bakış Kariye Müzesi, Kariye Camii veya Kariye Kilisesi olarak adlandırılan bu yapı, Bizans sanat ve mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Türkçe'deki "Kariye" kelimesi, Antik Yunanca’daki "Chora" kelimesinden türetilmiştir ve "şehrin dışında (toprak)" anlamına gelir. 5. yüzyılda şehir surları inşa edilmeden önce, burada şehrin dışında bir şapel olduğu bilinmektedir. İlk Kariye Kilisesi, …
Kariye Manastırı – Kariye Kilisesi – Bizans Mirası

Genel Bakış
Kariye Müzesi, Kariye Camii veya Kariye Kilisesi olarak adlandırılan bu yapı, Bizans sanat ve mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Türkçe’deki “Kariye” kelimesi, Antik Yunanca’daki “Chora” kelimesinden türetilmiştir ve “şehrin dışında (toprak)” anlamına gelir. 5. yüzyılda şehir surları inşa edilmeden önce, burada şehrin dışında bir şapel olduğu bilinmektedir. İlk Kariye Kilisesi, İmparator Justinianus (527-565) tarafından bu şapelin yerine yeniden inşa edilmiştir. Komnenoslar döneminde, Blakhernai Sarayı’na yakınlığıyla önemli dini törenlere ev sahipliği yapmıştır.
Tarihsel olarak başlangıçta, 534 yılında Bizans İmparatoru Justinianus’un emriyle Aziz Theodius tarafından bir kilise inşa edilmiştir. Daha sonra 11. yüzyılda İmparator Alexios’un kayınvalidesi Maria Doukaina tarafından yeniden yapılmıştır. Ancak, 1204-1261 yılları arasındaki Latin İstilası sırasında harap olan kilise, 14. yüzyılda yetenekli mimar Theodoros Metokhites tarafından onarılmıştır. Metokhites, Rönesans mimari tarzını kullanarak narthexi ve parakklesionu eklemiştir. Yapı kuzeye genişletilmiş, batısına eksonarthex, güneyine ise bir şapel eklenmiştir. Mozaikler ve fresklerle süslenmiştir. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sonrası, tamir edilen bu kilise Ayasofya Kilisesi gibi vezir Hadım Ali Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür. Son olarak, günümüzde bir müze olarak kullanılmaktadır.
Mimari ve Sanat
Tarihinin yanı sıra, mimarisine baktığınızda, kiliseye adım atar atmaz estetik güzelliği sizi büyüler. Bu şapel, büyüleyici freskler ve mozaik süslemelere sahiptir. Duvarlardaki fotoğraflara göz attığınızda, İncil tarihini, Meryem Ana’nın, oğlu İsa Mesih’in ve diğer dini konuların hikayelerini yansıttığını görürsünüz. Kariye Müzesi, Antik Yunanca’da “şehrin dışı” anlamına gelen Kariye kelimesinden türemiştir. İstanbul’un Edirnekapı semtindeki bu muhteşem yapı, bazı sırları barındırır. Bu muhteşem yapı, bazı sırları da içinde barındırmaktadır.
Kariye Müzesi’nin Sırları
Kültürel bir merkez olmasının yanı sıra, olağanüstü estetik güzellik ve sırlar da barındırır.
Kariye daki mozaikler ve freskler, Bizans resminin son dönemine (14. yüzyıl) ait en güzel örneklerdir. Bu mozaiklerde ve fresklerde derinlik, figürlerin hareketleri, plastik değerleri ve figürlerin uzatılması gibi karakteristik stilistik unsurlar göze çarpar.
İlk Sır
Apsis adı verilen yan duvarda yer alan mermer plaka, insanları şaşkına çevirir. Bunun nedeni, plaka üzerinde yıllar öncesine ait bir nekton fosilinin bulunmasıdır! Mermerde fosilleşme çok nadir görülen bir durumdur, bu da bu olayı doğaüstü kılar.
İkinci Sır
Kariye Müzesi’nde kullanılan mermerler Mısır ve Tesalya’dan getirilmiştir. Bu mermerlerden biri ise dört yapraklı yonca şekliyle dikkat çeker.
Üçüncü Sır
Müze salonunun ana girişinde bulunan mozaik, bir düğün törenini tasvir eder ve üzerindeki tarih Arapça rakamlarla yazılmıştır. Ancak bu tarihin şifresi henüz çözülememiştir.
Kariye Müzesi’nin Son Sırrı
Şapel bölümünde, siyah renkli figürler içeren iki mozaik bulunmaktadır. Bu oldukça ilginçtir, çünkü siyah kıyafetler genellikle 16. yüzyılda görülen puritan topluluğu yansıtır. Ancak bu figürler 13. yüzyıla aittir, bu da puritan dünyasına atılan ilk adımı gösterir.