5. İnsana bilmediklerini ve bilmesi gerekenleri öğretendir O. "Ayette belirtildiği gibi Allah'ın öğretmesi, okumamızı istediği 2 kitap aracılığı ile olmaktadır. Önceki ayette bulunan "öğreten" ifadesi, bu ayette ikinci defa yer almaktadır ki, bu ifadenin, yine 2 defa tekrarlanmış olan "oku" ifadesi gibi önemli olduğunu da vurgulamaktadır. Dolayısıyla okuma ve öğrenme nasıl farz, yani muhkem bir …
1. ‘Alak Suresi (96) 5-10. Ayet

5. İnsana bilmediklerini ve bilmesi gerekenleri öğretendir O.
“Ayette belirtildiği gibi Allah’ın öğretmesi, okumamızı istediği 2 kitap aracılığı ile olmaktadır. Önceki ayette bulunan “öğreten” ifadesi, bu ayette ikinci defa yer almaktadır ki, bu ifadenin, yine 2 defa tekrarlanmış olan “oku” ifadesi gibi önemli olduğunu da vurgulamaktadır. Dolayısıyla okuma ve öğrenme nasıl farz, yani muhkem bir kural ise, öğretme de muhkem bir kuraldır. Dolayısıyla, oku ve öğret beraberliğini, “verilen kitapları anlayarak oku, öğren ve zekât olarak da topluma, etrafındakilere veya bireysel olursa infak olarak kişilere öğret” anlamlarında düşünmek gerekir. Yani, bir bilim adamının esas zekâtı, kitap ve konferansları, yetiştirdiği bilim adamları demektir.
*”Bir muhkem kurallardan biri olarak Öğretme farz uygulaması, tabi ki yeterli aklı olana ve olan aklını kullanıp öğretilenleri anlayabilecek durumda olan için söz konusu olacaktır. Aklını kullanma yeterlilik yaşı, Adli Tıp deyimi ile “Farık Mümeyyiz – Aklını yerinde kullanabilme ve yasal yetkinlikte oluş” dediğimiz dedi ergenlik çağı olduğuna göre, bu yaş aynı zamanda artık Kur’an’ n’ı anlayarak öğrenme, evlenme ve yasal işlemleri tek başına karar verip yapabilme yaşı olmaktadır. Maun- 2, İsra-34, En’am-152, Nisa-2-3 ncü ayetlerde büluğ yaşına kadar yetimin malının gözetilmesine ilişkin açıklamalar, bu konuyu pekiştirmektedir. Zaten Kur’an Taakkul, Tefekkür, Tezekkür ifadeleri şeklinde aklını kullananlara ve dirilere hitap eden bir kitap olduğunu defalarca vurgulamaktadır.
*”Görüldüğü gibi Kur’an, “oku ve öğret” kelimeleri gibi, din ve uygulamalara ilişkin birçok muhkem kuralı, ayrıntılandırmayıp sadece ismini ve asgari yönlendirmesini vermiş, ayrıntıyı serbest bırakmış ve böylece Kur’an’ın her topluma ve her devre uymasını, yani dinamikliğini sağlamıştır. Ayrıca En’am-38 nci ayet ile de, Kur’an’ın kaynak ana kitabı olan Levh-i Mahfuz’da hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı vurgulanmıştır.
6. Ancak şunu da bil ki insan, öğrendikleri /elde ettikleri nedeniyle aşırı derecede şımarıp azmaya meyillidir.
7. Ve bu bildikleriyle hemen kibirlenir ve kendini üstün görmeye başlar.
*”Görüldüğü gibi burada, insanın böylesi olumsuz bir nefs özelliği ve zayıflığı olduğuna değinilmekte ve bu zayıflığı nedeniyle de öğretmeye pek yanaşmayacağına dikkat çekilmektedir. Yine insan, eski inanç ve bilgilerinin değişmesine kolay kolay yanaşmayandır.
8. Halbuki insan, Rabbine mutlaka geri dönecektir.
*Dönüş, hesap vermek üzere gerek bireysel ve gerekse genel mahşerde Allah’ın huzuruna olacaktır.
9. Ey peygamber! Bir zamnalar senin gibi elçi olanı/ peygamberi engelleyeni hatırlamaya çalış
10. Salla üzere olan/ dini tebliğ eden ve Allah ile insanlara yardım /destek etmeye çalışan Allah’ın kulu elçiyi bu yaptıklarından engellemeye çalışanı.
*Ayette değinilen engelleyiciler, daha önce gönderilen peygamberleri reddeden ve Allah’ın tekliğine inanmayıp şirk-ortak koşarak küfre sapmış olan kişilerdir. Dolayısıyla bu ayette de, Hz. Muhammed’e, yine kendisini engelleyici benzer kişilerin olacağı ve “Çünkü Sen de böylesi engelleyiciler ile karşılaşacaksın” denilmektedir.
Kaynak: Allah’ın tek dini İslam’a son davet Kur’an, Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR, Şira Yayınları, 8. baskı, Mayıs 2021
Devamını okumak için tıklayınız….