Make your inbox happier!

Subscribe to Our Newsletter

7. TEKVÎR (81)

Kıyamet günü gökyüzü, güneş, yıldızlar ve dağlar yıkılır; insanlar amellerinden sorulur, savunmasızlar korunur, adalet tecelli eder ve her nefis yaptıklarının karşılığını görür.

7. TEKVÎR (81)

(Dürmek, Yuvarlaklaştırmak, Kıvırmak, Sarmak, Toplamak. Cemolmak, Başa sarık sarmak)

bismillahirrahmanirrahim

1. Güneş dürülüp ışığı gittiğinde.
2. Yıldızlar düşüp söndüğünde.
3. Dağlar parçalandığında / yerle bir olduğunda.
4. En kıymetli varlıklar / mal, servet, yakınlar terk edilmek zorunda kalındığında.
5. Yabani hayvanlar bile korkudan bir araya toplandığında.
6. Denizler fokur fokur kabardığında / taştığında.
7. İnsanlar, hesap vermek üzere bir araya getirildiğinde / toplandığında.

Ayetlerde anlatılan kıyamet anı, evrenin tamamının değil, sadece ilk gökyüzünün; buradaki güneş, yıldızlar ve dünya dâhil gezegenlerin yıkımı demek olan kıyamet olduğunu düşünüyorum. Tabii gerçeği ancak Allah bilir.

8. Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunu gömmüş olanlara, hor görenlere, ezenlere, cahil bırakanlara,
9. “Hangi suçu nedeniyle öldürüldü, cahil bırakıldı, yaşamı zorlaştırıldı, hor görüldü, ezildi?” diye sorulduğunda.
10. İnsanların dünya yaşamlarının kaydedilmiş olduğu diğer sayfalar açıldığında.

Ayetlere göre, hesap gününde insanlara sorulacak ilk sorunun, savunmasız kız çocuklarının hangi suç nedeniyle öldürüldüğü sorusu olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu ikaza göre, kadınların dövülmesi veya öldürülmesi yanında; neden okutulmadıkları, meslek edinmekten uzaklaştırıldıkları, cinsiyetleri veya Kur’an’da olmayan geleneklere zorlandıkları da ilk hesap sorularından olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü insan haklarından mahrum etmek, zorlayıp üzmek de bir nevi öldürmektir. Aynı şekilde terör ve savaşlarda suçsuz sivillerin öldürülmesi, hakları gasp edilen tüm masumlar için de hesap sorulacağını düşünüyorum. Tabii ki gerçeği Allah bilir.

*Öğrenci ruh’a, ilk sorgulamadan sonra diğer olumsuz amelleri neden yaptığı ve Kur’an ile istenen muhkem kuralları neden uygulamadığı da sorulmaya başlanıyor (Bkz. Hâkka-25).*

11. Gökyüzü sıyrılıp dağıldığında.
12. Cehennem alevlendirildiğinde.
13. Cennet yaklaştırıldığında.

Bu duruma göre önce 7 kapılı cehennem daha önce var ki kızıştırılıyor; yine var olan 8 kapılı cennet, yeni girecekler için yaklaştırılıyor. Çünkü her nefis önce cehenneme uğrayacaktır (Kehf-100-101, Tekvîr-12-13, Fecr-23, 30).

14. İşte bu hesap gününde her nefis, dünyada beşere ne yaptırdığını, öğrenci ruh’un ne kazandığını ve ahiret için ne hazırladığını bilecektir.

Hesaba çekilecek olan, olumlu her bir nefsin dünya eğitimi sırasında sırat-ı müstakîm denilen itidal / orta yol düzeyine getirilip getirilmediği; olumsuz nefislerin ise öldürülüp öldürülmemesi olduğudur diye düşünüyorum. Bu nefislerin durumuna bakılarak da İns’in / öğrenci Ruh’un tekâmül durumu değerlendirilecektir. Yoksa hesaba çekilecek olan, insanın toprak olan vücudu değildir. Zaten insana amellerini nefs yaptırmıyor mu? Bu durum Kıyamet-14, Mü’min-17 ve Fecr-27. ayetlerde de belirtilmiştir. Dolayısıyla hesap günü, insanın dünya eğitimi sırasında amelleri karşılığı almış olduğu notlar / puanlar açıklanacaktır. Buna göre de ya ödül olarak cennete gönderilecek veya pişmanlık ve vicdan azapları içinde cehennem azabına başlanacaktır. Nefsler, insanlarda olduğu gibi diğer bütün canlılarda da bir şekilde bulunmakta olduğundan, hesap gününde hayvanlar da yine bu nefislerinden ve içgüdü olarak verilmiş görevlerinden hesaba çekileceklerdir diyebiliriz.

15. Gün ağarınca sönen, gün ışığı gidince çıkan ve bir uyum içinde akıp giden yıldızlara,
16. Gezegenlere,
17. Güneş gidince kararan geceye ve
18. Güneş çıkınca soluk alarak başlayan sabaha and olsun ki!
19. Bu Kur’an, değerli / kerim, güçlü bir elçinin tebliğ ettiği sözleridir.
20. Ki o resul / elçi, Arş’ın sahibi olan Allah’ın yetkili / güçlü kıldığı ve
21. O’nun nezdinde ismi güvenilen / emin olandır.
22. Ve sizin bu arkadaşınız kesinlikle bir akıl hastası değildir.

Ayetlerdeki bu açıklamalara göre insanın soluk alışverişi gibi, gece ve gündüzün de benzer döngü ile gerçekleştiği düşünülebilir. Bu duruma göre evren de dahil her şeyde bir döngü ve ikili ritim vardır. Evren de genişleme ve büzüşme döngüleri yaşamaktadır. Burada Kur’an’ı tebliğ etmekte olan Resul’ün değerli bir insan olduğu, fakat yine de birlikte yaşamakta oldukları ile “arkadaş” düzeyi ifade edilmiştir. Arş’ın dünya ile ilgili olan ilahî idare merkezi olduğu kastediliyor. Buranın da yaratıcısı ve sahibi tabii ki yine Allah’tır. Yine ayette, Kalem-3, Kevser-1, Kaf-22, İsra-74 ve Hicr-87-88. ayetlerde belirtildiği gibi Hz. Muhammed’in özel yetenekte yaratılmış olduğu vurgulanmıştır.

23. And olsun ki! Muhammed, O görünmeyeni / Allah’ın kudretinin yansımasını / tecellisini apaçık ufukta görmüştü.

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ufukta farklı bir şey gördüğü ve şaşırmadığı, iniş sıralamasında 23. sırada olan Necm-16-18. ayetlerde açıklanmıştır. Tekvîr Suresi 7. sırada ve bu açıklama bu ayette yapıldığına göre, Allah’ın Necm Suresi’nden önce açıklanan daha yakın olunacak karşılaşmaya hazırlık olmak üzere demek ki Hz. Muhammed’e alıştırma görüntüsü oluşturulmuş demektir diye düşünüyorum. Ve bu görünen, Hz. Muhammed’e ağaç aracılığı ile seslenip peygamberliğini açıklamıştır. Bu duruma göre, ağaç aracılığı ile Hz. Muhammed’e seslenen, Nisa-164. ayette belirtildiği gibi Hz. Musa’ya da ağaç aracılığı ile seslenmiş olan bizzat Allah olmaktadır.

24. Ey insanlar! Elçimiz, kendisine bildirilen hiçbir gayb sözünü gizlemiyor.
25. Ve tebliğ ettiği Kur’an ayetleri, sizin iftira ettiğiniz gibi kovulmuş şeytanın sözleri değildir.

Şeytan’ın insanın düşmanı olduğu Kehf-50’de belirtilmiş, İblis’in Âdem’i kabullenmediği için kovulduğu açıklanmıştır.

26. Bu kadar açıkken, neden Kur’an’dan uzaklaşıyor ve elçinin bildirdiklerini kabul etmiyorsunuz?
27. Halbuki bu Kur’an, tüm âlemler için doğruya yönlendirici, uyarıcı ve zikirdir.
28. Ancak içtenlikle Allah’a sadakat gösteren ve Kur’an’daki muhkem kurallara uyanlara.

Kur’an, insanlar kadar cinler için de gönderilmiştir (Cin-1-2, Sâd-87, Furkan-1, En’âm-90, Ahkâf-29, Âl-i İmrân-33, Rahman-33, Hac-3).

29. Ey insanlar! Âlemlerin Rabbi olan Allah uygun görmedikçe, sizler hiçbir isteğinizi gerçekleştiremezsiniz.

İslâm; bildirilen muhkem kurallar çerçevesinde sevgi, özgürlük, güçlü irade, güven ve adalet dinidir. Bakara-104’te vurgulandığı gibi korku ve esaret dini değildir.

Mevzu.Blog

Mevzu.Blog

Dijital dünyada ses getiren ve her kesimden okuyucunun ilgisini çeken benzersiz içeriklerle dolu bir viral dergi platformudur. Amacımız, hem bilgilendirici hem de eğlenceli içerikler sunarak okuyucularımıza değer katmaktır.
Keep in touch with our news & offers

Subscribe to Our Newsletter

Comments

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir