Make your inbox happier!

Subscribe to Our Newsletter

4. MÜDESSİR (74) 39-51. Ayetler

Örneğin yaptıkları anlaşmaya sadık olanlar / Ashab'ı Yemin / Mahşer'in sağ tarafında yer alacak olanlar, Cennet ehlidirler ve Suçlu bulunanlara şöyle soracaklar: "Sizi bu Sekar'a / Cehennem azabı için ateşe girecekler arasına sokan nedir?". Onlar da: "Biz salliyi yerine getirenlerden, Ve muhtaçlara yardım edenlerden değildik". "Ayrıca boş ve günah getirici olumsuz şeylerle uğraşanlarla beraber olurduk …

  1. Örneğin yaptıkları anlaşmaya sadık olanlar / Ashab’ı Yemin / Mahşer’in sağ tarafında yer alacak olanlar,
  2. Cennet ehlidirler ve
  3. Suçlu bulunanlara şöyle soracaklar:
  4. “Sizi bu Sekar’a / Cehennem azabı için ateşe girecekler arasına sokan nedir?”.
  5. Onlar da: “Biz salliyi yerine getirenlerden,
  6. Ve muhtaçlara yardım edenlerden değildik”.
  7. “Ayrıca boş ve günah getirici olumsuz şeylerle uğraşanlarla beraber olurduk ve
  8. Hesap günü olan din gününü reddedip yalanlardık”.
  9. “Ölünceye kadar da hep böyleydik” diye cevap verecekler.

*Ayette değinilen, “musalliyn” kelimesi, “Allah’a ve insanlara yardım ve destek yapanlar” anlamında kullanılmıştır. Ve bu salliyi yerine getirmemenin azap cezalı olduğu vurgulanmaktadır.

  1. Ya Muhammed! Şunu bil ve bildir ki, işte böylelerine, hesap günü şefaat yetkisi verilmiş olan şefaatçilerin bile şefaatinin onlara bir faydası olmayacaktır.

*Çünkü Allah’ın şefaat etme yetkisini verdikleri Melek görevliler, ancak puan durumu sınırda olan ve hak edenlere şefaat edebileceklerdir.

  1. Çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından / zikir kitabından, O’nu zikretmekten / anlamaktan, düşünüp öğrenmekten ve benimseyip bildirdiklerine göre yaşamaktan uzaklaşmışlardı,
  2. Öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler /merkepler gibi de kaçmışlardı.
  3. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi.
*Ayette, vahiy kitabını, korkulan bir aslan gibi görüp kaçışanlara eşek /merkep denmiştir.

*Bu ifadede insanlara, “Kur’an’ı okurken ‘Ben okursam çoğunu anlamayacağım’ diye korkmayın” denmektedir. Ayrıca, yanlış anlayıp günah işleyeceğim korkusu ile okumamayı tercih etmeyin. Kur’an’dan uzaklaşmayın, anlamadığınız bir dilde okumaya yönelmeyin. Bu şekilde, Allah’ın kitabından geri durmayın ve anlamadan da olsa okuma yapmaya devam edin. Aslan, güç ve kudreti simgeler. Eşek ise kıt akıl ve anlayışı temsil eder. Bu benzetme, Kur’an’ı anlamadaki zorlukları ve yanlış yönlendirmeyi vurgular.

*Cumua suresinin 5. ayetinde, anlamadan okuyanlar ve kitabı taşıyanlara eşek benzetmesi yapılmıştır. Zuhruf suresinin 36. ayetinde ise, Kur’an’ı anlamayanlar ve muhkem kuralları öğrenmeyip onlara uygun ameller gerçekleştirmeyenlere şeytanın musallat edileceği vurgulanmıştır. Bu ayetlerde, Kur’an’ı anlamadan okumanın ve onun içindeki öğretileri uygulamamanın olumsuz etkileri üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, şeytanın böyle kişilere etki etmesi, onların doğru yolu bulmalarını engeller. Furkan-30 ncu ayette de Hz. Muhammed’in de tek şikâyetinin “Korkarım ümmetim Kur’an’dan uzaklaşacaklar” şeklinde olmuştur. Kur’an’dan uzaklaşma demek, anlayarak okumamak, anlamadığı bir dil ile O’nu sadece telaffuz etmek ve nağmelerinden duygulanmaktır.

*Ramazan ayından Ramazan ayına kadar Kur’an’ı sadece telaffuz etmek, anlamadan yapılan bir “Telaffuz Hatmi”ne dönüşür.

*Bu şekilde yapılan okuma, kişiyi Kur’an’ın mesajından uzak tutar. Hz. Muhammed’in korkusunun temelinde, Kur’an’ı anlamamak ve yanlış yaparak günah işleme korkusu bulunur. Bu korku, kişiyi yanlış kaynaklara yönlendirir ve Kur’an dışı öğretilere iter. Çünkü böylesi bir yönelim, insanları Kur’an dışı bir din oluşturmaya ve bunu din zannedip inanmaya yöneltecektir. Asırlarca olduğu gibi. Çünkü Kur’an bir umman gibidir.

*Hicr-87nci ayette belirtildiği gibi kendi içinde çift katmanlı 7 anlamlı oluşu ile Kur’an, O’nu okuyacak insan sayısı kadar ve kapasitelerine göre ilâhî sistem ve kâinat bilgilerini anlayacak olan mucize bir kitaptır. Tamamını anlamak ve eksiksiz kavramak mümkün değildir ve ancak Hz. Muhammed anlayabilir diye düşünüyorum. Her insan, kapasitesi doğrultusunda anladığını kabul etmeli ve eksiklerini göz önünde bulundurmalıdır. Tebliğin 4. suresinde insanlara, hangi eğitim düzeyinde olursa olsun Kur’an’ı okumaktan korkmamaları gerektiği uyarısı yapılmıştır. Peygamber, insanların böyle bir hata yapması konusunda uyarılmıştır. Bu uyarı, dinin yanlış anlaşılmasını engellemeyi ve doğru yolu takip etmeyi teşvik eder. Böyle bir korku, insanları Kur’an’ı doğru anlayarak okumaktan alıkoyar, sonunda da İslam’dan uzaklaştırır. Ayrıca, bazı insanlar da dinin yanlış yorumlarına mahkum olabilir.

Devamını okumak için tıklayınız…..

Mevzu.Blog

Mevzu.Blog

Dijital dünyada ses getiren ve her kesimden okuyucunun ilgisini çeken benzersiz içeriklerle dolu bir viral dergi platformudur. Amacımız, hem bilgilendirici hem de eğlenceli içerikler sunarak okuyucularımıza değer katmaktır.
Keep in touch with our news & offers

Subscribe to Our Newsletter

Comments

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir