Ya Muhammed! Dünyada tek ve benzersiz olarak yarattığım, Sonra mal ve bol imkânlar verdiğim, Onun doğru veya yanlış yolda oluşuna şahit olacak ve yanından ayrılmayıp destekleyecek veya karşı çıkacak evlat verdiğim. Ve her şeyi onun için bol bol düzenlediğim kişiyi Benimle ilgili olan konularda Bana bırak, Sen Bana karşı olacak günahları, hataları nedeniyle karışıp aramıza …
4. MÜDESSİR (74) 11-30. Ayetler
- Ya Muhammed! Dünyada tek ve benzersiz olarak yarattığım,
- Sonra mal ve bol imkânlar verdiğim,
- Onun doğru veya yanlış yolda oluşuna şahit olacak ve yanından ayrılmayıp destekleyecek veya karşı çıkacak evlat verdiğim.
- Ve her şeyi onun için bol bol düzenlediğim kişiyi Benimle ilgili olan konularda Bana bırak, Sen Bana karşı olacak günahları, hataları nedeniyle karışıp aramıza girme.
*Bu ayetlerde olduğu gibi Kalem-44, Enam-112 ve Münafikun-6 ncı ayetlerde de Allah, ilâhî konularda Hz. Muhammed’e karışmaması, cezalandırmaya heveslenmemesi ve sadece tebliğ ile yetinmesi ikazı yapılmaktadır.
Çünkü temel prensip, Allah ile insan iletişiminde arada hiçkimsenin olmamasıdır.
- Şunu da bilesin ki, bu özellikteki kişi, bütün verdiklerime rağmen tamah eder /hırslanır ve daha fazlasını ister durur.
- Buna karşılık bildirdiğimiz gerçeklerimizi / ayetlerimizi daima inatla reddeder.
- Bu nedenlerle de Ben onu yokuşa / zorluklara uğratacağım.
- O ise düşünecek ve ölçüp biçecek /kendine göre planlar yapacak ve zorluklarımıza karşı çıkmaya ve onları aşmaya uğraşacak.
- Fakat öyle yanlış hesaplar yapacak ki, kurtulmak değil, aksine bunlarla kendini mahvedecek,
- Sonra yine akıllanmayacak ve yine kendini daha da mahvedecek planlar yapıp duracak.
- Daha sonra belki kurtulacak bir yol bulurum ümidi ile arayışa girip etrafını araştırmaya devam edecek,
- Bir çıkış yolu bulamayınca suratını asacak ve olacakları beklemeden,
- Kızıp kibirlenerek, Sana ve tebliğ ettiklerine sırtını döner.
- Çaresizliğine rağmen oluşan kibirliliği ile “Bu Kur’an, olsa olsa öğretilmiş bir sihirdir /büyüdür” diyecek ve reddetmesine bahane bulacak.
- Ve “Beşer sözünden başka bir şey değildir” diyecek.
*Rahman-2 nci ayete göre ise, Kur’an’ın muhkem kuralları insanda bilinçaltında kayıtlı olarak bulunmaktadır.
26. Ya Muhammed! Sen hiç merak etme. Böyle diyeni ve davrananı Sekar’a koyacağım.
27. Sen Sekar’ın ne olduğunu hiç tahmin edemezsin.
28. O, hiç bir şeyi ihmal etmeksizin, her şeyi kapsar, öldürmeden de azabı devam ettirir.
*Sekar, ayette günahları ağır basanların azap çekeceği cehennem ortamı olarak tanımlanır. Bu düşüncemi, 29 ve 30 ncu ayetlere dayandırmaktayım.
29. O, tüm beşeri / insanları kuşatır ve içine alır / bir levhadır.
30. Ve üzerinde 19 var.
*Ayette belirtilen 19 sayısının anlamını 31. ayet açıklar ve bunun, Sekar isimli cehennemin görevlilerinin sayısı olduğunu belirtir. Ki bu görevlilerin, olumsuzlukları nedeniyle dünya okulundan mezun olamayıр Cehennem’e alınanların eğitimi ile de sorumlu olduklarını düşünüyorum. On dokuz sayısına ait bu ayetler, Yahudilerin Hz. Muhammed’e “Sizin peygamberiniz Cehennem bekçilerinin sayısını biliyor mu” sorusunu iletmesi üzerine inmiştir. Bu görevlilerin ayrıca beşer üzerinde etkili olduğu belirtilmiştir. Beşer, ins veya öğrenci olarak; ruh, vücut, canlılık ve bilinçlilik halinin toplamından oluşur. Bu bağlamda, cehennem azabını düzenleyen Sekar isimli azap yerinin görevlilerinin bir kısmı, beşer dünyadayken onu etkilemeye başlamaktadır. Sonuç olarak, dünyada da hak edilen azap uygulamalarının gerçekleşebileceğini söyleyebiliriz. Bu düşünce, insana hak ettiği azabın bir kısmının dünya hayatında verilmeye başlanacağını ortaya koyar. Asıl azabın ise ahiret yaşamında verileceği belirtilmiştir. Maide-41, Tövbe-74 ve Zümer-26 gibi ayetler bu durumu desteklemektedir. Ayrıca Leyl-4-11, Mümin-78, Fussilet-16 ve Secde-21 ayetleri de bu anlayışı doğrulamaktadır. Bazılarına göre, Besmele’nin 19 harften oluşması ve her surenin başında bulunması önemlidir. Bu durumun, surelerin ve tüm Kur’an’ın 19 matematiksel koda göre düzenlenerek korunduğunu gösterdiği ileri sürülmüştür. Gerçeği Allah bilir.
